Kaynak: Haber Merkezi
Depremin Yıktığı Aileler Çaresiz!
Doğal afetler arasından en acı verin olan ve Van’ın da yakından bildiği deprem, bittikten sonra dertleri ve acıları bitmiyor. 2011 yılında yaşanan yıkıcı depremler sonrası halen toparlanamayan Van’ın Başkale ilçesinde meydana gelen depremler hem can aldı hem de çaresiz bıraktı.
YENİ DOĞU GAZETESİ: ÖZEL AYCAN DOĞMAZ- EMRAH DEMİRDoğal afetler arasından en acı verin olan ve Van’ın da yakından bildiği deprem, bittikten sonra dertleri ve acıları bitmiyor. 2011 yılında yaşanan yıkıcı depremler sonrası halen toparlanamayan Van’ın Başkale ilçesinde meydana gelen depremler hem can aldı hem de çaresiz bıraktı.23 Şubat tarihinde merkez üssü İran’ın Hoy kentinde meydana gelen 5,9 şiddetindeki 2 deprem Van’ın Başkale ilçesinde can kaybına ve ciddi yıkımlara neden oldu. 10 kişinin hayatını kaybettiği, 56 kişinin yaralandığı depremlerde, evler ve çok sayıda ahır kullanılamaz hale geldi. Bu depremlerde 4 bin hayvan telef olurken, insanlar büyük zorluklarla karşı karşıya kaldı. Deprem sonrası, bölgede kışın da sert geçmesi nedeniyle çok sayıda aile göç ederken, çoğu ailede hayvanları ve evleri için çadırlarda yaşam mücadelesi veriyor. Başkale’deki depremler sonrası Van merkeze gelen Arslan ailesi de bu ailelerden bir tanesi. Şimdi Van’da yaşam mücadelesi veren aile yetkililerden yardım eli bekliyor. 6 çocuğuyla birlikte akrabalarının evine sığınan 36 yaşındaki Sevim Arslan yaşadıkları sorunları Yeni doğu Gazetesi’ne anlattı.ANNE ARSLAN: YARDIMCI OLUNYaşadıkları mağduriyeti anlatan Anne Sevim Arslan şöyle konuştu: “Başkale Güvendik köyünden geldim. Depreme evdeyken, yatakta yakalandık. Evim yıkıldı, hiçbir şeyimiz kalmadı. 2 tane engelli çocuğum var. Vali Beye sesleniyorum. Bana bir ev bulun, bir çare bulun. Çok çaresizim hiç kimsemiz yok. Buraya depremzede olduğum için geldim. Ona yanıyorum. Lütfen bana bir ev verin. Lütfen, rica ediyorum. Vali beye kaymakama sesleniyorum. Bana bir eve verin, bana yardım edin. Çok masum 2 tane engellim var. O kadar masumum, o kadar acım var ki hiç kimseye söyleyemiyorum. Evim yıkıldı. Eşim ve oğlum köyde mahsur kaldı. Bir eltim de dul kaldı. Onunda bir kızı var. Çok çaresizim. 2 engelli çocuğum var. Akrabamın evine sığındım. 1 haftadır buradayım. Burada 3 aile yaşıyoruz. Ev de kira. 6 çocuğum var. O çocuklara nasıl bakacağım? Bir ev istiyorum.”ÇOCUKLAR: OKULUMUZU ÇOK ÖZLEDİKDepremden oldukça etkilenen çocuklardan Esmer Arslan, “Bize bir ev bulun. Okula gidemiyoruz. Bir evimiz olsun, okulumuz olsun. Okula rahat gidebilelim. Derslerimizden çok geri kalıyoruz.” Derken, babasını çok sevdiğini ve özlediğini ifade eden minik Ragıp ise, “Köyden geldik. Bir evimizin olmasını istiyoruz. Babamı çok seviyorum, çok özlüyorum ve onun köyden gelmesini istiyorum. Bize bir ev bulun. Okulumuzdan geri kalmayalım. Okulumuza gidemiyoruz. Okulumuzu çok özledik. Yetkililerden bize bir ev bulmalarını ve biran önce babamıza kavuşmak istiyoruz.” Dedi.TEMEL: ALLAH KİMSEYE YAŞATMASINMeydana gelen acı deprem sonrası aileyi kendi imkanlarıyla Başkale’den aldığını söyleyen Şükran Temel, akrabalarına evini açmış durumda. Temel yaşanan olaylarla ilgili şunları söyledi: “Onlar köyden geldi. Evleri yıkılmış, hayvanları telef olmuş. Amcam, annem ve kardeşim köyde. Sevim Arslan’da benim yengem oluyor. 2 tane engelli çocukları var. Zor durumdalar. Biz şu an burada 3 aile yaşıyoruz. Nüfusumuz yoğun. Bizde elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz ama onlara bir ev verilmesini istiyoruz. Hep çocuklar hem de engelli olan çocuklar için bir imkan olsun. Onları biz kendi imkanlarımızla gidip, getirdik. Aracımızda yok. Araç kiralayıp, getirebildik. Şuan deprem bölgesinde benim ablamda var. Onun eşi vefat etti depremde. Annem, amcam kardeşim ve amcaoğlumda orda. Hayvanlar telef durumda, ev hepsi yıkılmış. Orda yaşantı kalmamış zaten. Burada bir evleri, bir imkanları olsa ki durumları düzelebilse. Bizim tek isteğimiz bu. Çocuklarda okullarından geri kalmasın. Zor bir durum. Allah hiç kimseye göstermesin. Engelli olan 2 çocuktan bir tanesi yatalak. Tekerlekli sandalyesi göçük altında kalmış. Onlara bir ev verilse iyi olur. Bizler zaten kiracıyız. Elimizden geleni yapıyoruz. Bir imkanları olursa belki amcamda gelir. Orda hala sarsıntılar devam ediyor. Çadırda yaşıyorlar. Çadır zaten küçücük bir yer, yetmiyor. Oraya yetecek sayıda çadırda gitmemiş zaten. İnşallah umudumuz gerçekleşir.”
Yorumlar