Van'da hekimler, sağlık çalışanları ve öğrenciler, 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye saldırılarını sürdüren İsrail'i protesto etmek ve Filistin halkına destek olmak amacıyla 40 ilde eş zamanlı olarak 'sessiz yürüyüş' ve destek açıklaması yaptı.

Hekimlerin sessiz yürüyüşü ve destek açıklamaları Van başta olmak üzere 40 ilde dokuzuncu haftasına girdi. Bu hafta SBÜ Van Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde bir araya gelen grup, 'Zulme ve soykırıma hayır demek için' yazılı pankart açtı. 7 Ekim'den bu yana en az 10 bini aşkın çocuk, 23 binden fazla Filistinli hayatını kaybetti. Enkazda binlerce ölü olduğu bildirilirken, halkın sığındığı hastane ve eğitim kurumları hedef alınarak sivil altyapı tahrip edildi. Bu kapsamda bir araya gelen hekimler, Filistin halkına destek amaçlı basın açıklamalarını sürdürdü.

Basın açıklamasını okuyan Bölge Hastanesi Başhekim Yardımcısı Uz.Dr.Cafer ALHAN , Terör devletinin Filistin topraklarında işlediği suçlar büyüyerek devam ediyor. Terörist İsrail; yalnızca Filistin halkına karşı değil, bütün insanlığa karşı, sadece Filistinli çocuklara değil, bütün çocuklara karşı suçludur. Nasıl ki hiçbir suç cezasız kalmaz, İsrail için de ceza günü hızla yaklaşmaktadır. Bugün biz hekimler ve sağlık çalışanları olarak “Terör, Soykırım ve İşgal”e karşı yürüyüşümüzün 9. haftasındayız. Ülkemizde gündemin dağıtılıp Filistin’e desteğin azaltılmaya çalışıldığının farkındayız. Gazze halkı ise tam 98 gündür uçak ve bomba seslerine, yıkıma ve katliama karşı direniyor. Uyku, güvenlik hissi ve düzenli beslenme gibi insanın temel ihtiyaçlarından hiçbirine sahip olmadıkları 98 gün. Sağlık hizmetlerine ulaşım gibi bizim için paha biçilemez bir hak, oradaki insanlar için ölümden önceki son durak.  Bütün bunlara, İsrail tarafından uygulanan teröre rağmen korkmayan ve yılmayan Gazze halkını, tutuklansalar da öldürülseler de görevleri başından bir an ayrılmayan Gazzeli sağlık çalışanlarını selamlıyoruz. Biliyoruz ki onlar kan görmeye, aralıksız çalışmaya, uykusuz kalmaya alışıktır. Ancak hastalarına yardım edememeye, onları çaresizce ölüme bırakmaya asla alışık değildir. Buradan devletimize ve uluslararası yardım kuruluşlarına sesleniyoruz. Biz Gazzeli sağlık çalışanlarıyla birlikte çalışmaya, oralarda kurulacak hastane ve sağlık tesislerinde görev almaya hazırız. Bununla birlikte İsrail tarafından tutuklanan ve türlü işkencelere maruz bırakılan 54’ten fazla hekimin özgürlüklerine güvenli bir şekilde kavuşmaları için ve yıkılan hastanelerin yeniden yapılması, güvenli bir şekilde işlev gösterebilmesi için gereken bütün çalışmaların yapılmasını talep ediyoruz. Tutuklanan hekimlerin ve yıkılan hastanelerin isimlerini basın kuruluşlarıyla paylaştık ve süreci takip ediyoruz. Meslektaşlarımız özgür, hastanelerimiz güvenli olana kadar durmayacağız.

Sessiz Yürüyüşümüz 9 haftadır Türkiye’nin her bölgesinden 40’tan fazla ilde insanlığı yaşatmaya çalışan sağlık çalışanlarının katkısıyla devam ediyor. Biz her hafta, beyaz önlüklerimizle sessizce yürüyerek bağırıyoruz: Hiçbir katilin ve hiçbir teröristin yaptığı yanına kalmadığı gibi senin de yaptıkların yanına kalmayacak İsrail. Sen kaybedeceksin; insanlık kazanacak, Filistin halkı kazanacak, beyaz önlüklerini soykırıma karşı duvar olarak örenler kazanacak, yıktığın hastanelerin içinde bütün insanlığın hayatını kurtarmaya devam eden Gazzeli meslektaşlarımız kazanacak!  İnsanlık dışı bütün eylemlerden kurtulmak için verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz! Bu minvalde tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi insanları harekete geçmeye, bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına Sessiz Yürüyüş kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz! Kanıksamayacağız, Normalleştirmeyeceğiz! Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız” dedi.

Muhabir: Hikmet Pülat