Van'ın tarihi mirası olan Akdamar Adası ve Çarpanak Adası, son günlerde sosyal medyada paylaşılan bahar manzaralarıyla büyük ilgi görüyor. Ancak, bu popülerlik bilinçsiz ziyaretlerle birleşince, tarihi alanlar zarar görme riskiyle karşı karşıya kalıyor. Van ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık, tarihi adaların yoğun ziyaretçi akınına uğramasıyla ilgili endişelerini dile getirerek, "Adalardaki yoğunluk ve bilinçsiz ziyaretler, adalardaki doğal ve tarihi değerlerin zarar görmesine neden oluyor. Bu durum, adalardaki yaşamı da tehdit edecek bir noktaya gelmiştir" şeklinde konuştu.
Van'ın eşsiz tarihi ve doğal güzellikleri, son günlerde talihsiz olaylara sahne oldu. Geçtiğimiz günlerde düzenlenen Akdamar Adası Badem Çiçeği Festivali'nde, tarihi mezarlıklara zarar verilmesi ve piknik yapılmasıyla ilgili görüntüler toplumda büyük tepki uyandırdı. Bu olaylarla birlikte, bir diğer tarihi ada olan Çarpanak Adası da popülerlik kurbanı oldu. Yıllardır doğal yaşamın korunması adına turizme kapalı tutulan Çarpanak Adası, bilinçsiz tanıtım ve ziyaretçilerin akınına uğradı. Ada üzerinde bulunan tarihi manastırın üzerine çıkıp fotoğraf çekenlerin görüntüleri, sosyal medyada geniş yankı uyandırdı ve büyük tepkilere neden oldu. Ayrıca, adada bulunan martıların yumurtaları da vatandaşların tahribatına uğradı. Konuyla ilgili olarak konuşan Van ÇEVDER Başkanı Ali Kalçık, tarihi adaların korunması için acil önlemlerin alınması gerektiğini belirtti. Kalçık, "Bu tür olaylar, sadece tarihi ve doğal mirasımıza değil, aynı zamanda gelecek nesillere de zarar vermektedir. Tarihi mekanlara saygı göstermeli, çevreye duyarlı bir şekilde hareket etmeliyiz. Bilinçsiz ziyaretler ve tanıtımlar, bu güzellikleri yok edebilir" dedi.
“KABUL EDİLEMEZ”
Tarihi kültürün bu kadar hoyratça kullanılmasının kabul edilemez olduğunu aktaran Kalçık, “Tarihi mirasımız, kültürümüzün ta kendisidir ve bu değerlerin hoyratça ve sorumsuzca kullanılması kabul edilemez. O tarihi taşların, o kiliselerin duvarlarında ve mezarlıklarda yapılan piknikler, bu alanların çöplük haline gelmesine neden oluyor. Bu durum, sadece bireysel sorumsuzlukla açıklanamaz; burada görevli olan yetkililerin sorumluluğu da büyüktür. Zira, bu tarihi mirasın korunması ve işletilmesiyle ilgili olanlar, sadece bu kültürel değerlerimize zarar vermekle kalmıyor, aynı zamanda bundan ciddi bir rant elde ediyorlar. Bu nedenle, bu alanların çok daha ciddi bir şekilde korunması gerekmektedir. Bu tür tarihi mekanlar, sadece bugünkü neslin değil, gelecek nesillerin de sahip çıkması gereken birer mirastır. Ancak, bu mirasın korunması ve gelecek nesillere aktarılması için gerekli önlemler alınmadıkça, bu değerlerin yok olması kaçınılmaz hale gelir. Bu noktada, Akdamar Adası ve Çarpanak Adası gibi önemli tarihi mekanların korunması için daha etkin adımlar atılmalıdır. Bu değerlerimize sahip çıkma çağrısı yaparken, sadece Akdamar Adası ve Çarpanak Adası değil, Van'daki diğer tarihi ve kültürel miraslarımız da göz ardı edilmemelidir. Tarihimizin ve kültürümüzün gelecek kuşaklara sağlam bir şekilde aktarılabilmesi için, bu mirasların korunması ve doğru şekilde yönetilmesi büyük önem taşımaktadır.” İfadelerini kullandı.
TEHDİT ALTINDA
Tarihi alanlarda kuş popülasyonunun tehlike altında olduğunu belirten Kalçık, “Doğanın canlanmasıyla birlikte, özellikle Van Gölü havzasında çok çeşitli kuş türlerinin göç ettiğini ve bu bölgede 250'ye yakın kuş türünün yaşadığını biliyoruz. Özellikle bu bölgede sürekli olarak bulunan martılarımız, özellikle, Çarpanak Adası’nda, insan yoğunluğunun artmasıyla yaşamları tehdit altında. Çarpanak Adası'nda, martıların yanı sıra, özgün tavşan türlerinin bulunduğunu da biliyoruz. Bu nedenle, adalara ziyaretlerde bulunanların duyarlı olması, empati kurması gerekiyor. Martıların ve diğer canlıların üreme dönemlerinde, onların yaşamlarına saygı duymak ve müdahale etmemek önemlidir. Bu hassas dönemde, hem yetkililerin hem de bölge halkının bu konuda duyarlı olması gerekiyor. Her canlının yaşam hakkının kutsal olduğu ve bu haklara saygı gösterilmesi gerektiği unutulmamalıdır. Ulaşım ve ziyaretlerin nasıl olması gerektiği konusunda ise, zarar verilmemesi ve hassas alanlara saygı gösterilmesi önemlidir. Turistlerin tekneyle ulaşım sağladığı Akdamar Adası'nda bile, yerli halkın piknik yaparak kuşlara zarar verdiği biliniyor. Herkesin, bu hassas alanlara saygı göstermesi ve yaşam haklarına duyarlı olması gerekmektedir. Ev sahipleri martılar ve tavşanlar olan bu adalarda, yaşamın devam etmesini sağlamak hepimizin sorumluluğudur.” Şeklinde konuştu.