Köklü Değişim Medya işgalci “İsrail”in Filistin’de devam eden terör saldırılarına karşı Van’da “Yeter Artık! Söz Değil Hareket Zamanı” başlığıyla basın açıklaması düzenledi.
Köklü Değişim Van Temsilciliği olarak Hz. Ömer Camii'nde düzenlenen basın açıklamasını Gökhan Kılıç okudu. Kılıç, Yöneticilerin zulüm karşısında seyirci kaldıklarını, artık sözün değil orduların harekete geçmesi gerektiğini aktardı.
“GAZZE ADETA YOK EDİLİYOR”
Filistin’in giderek yok edildiğini söyleyen Kılıç, “Gazze’de yaşanan soykırım yedinci ayını geride bıraktı. Tam yedi aydır dünyanın gözü önünde kardeşlerimizin üzerine ölüm yağıyor. Hiçbir ölçü ve sınır gözetilmeksizin evler, camiler, hastaneler, istisnasız her yer bombalanıyor. Kayıplar ve enkaz altında kalanlarla birlikte yüz bine yakın Müslüman kardeşimiz şehit edildi ve yaralandı. Bunların çoğu çocuk ve kadın! 2 milyon insan evlerini terk etmeye zorlanarak küçücük Refah şehrine sıkıştırıldı. Gazze en iyimser rakamla kaldırılmasının 14 yıl süreceği hesaplanan büyük bir enkaz yığınına döndü. Hiçbir insani değer ve kural tanımayan aşağılık bir soykırımın gölgesinde Gazze adeta yok ediliyor” dedi.
“GAZZE HALKININ ALLAH’TAN BAŞKA KİMSESİ YOK”
Gazze halkının 2 milyon Müslüman topluğu karşısında İsrail’e karşı yalnız bırakıldığını ifade eden Kılıç, “7 Ekim’den bugüne kadar Gazze halkının maruz kaldıkları mezalimi, yaşanan acı ve hüznün boyutlarını kelimelerle anlatmak mümkün değildir. Her gün yeni bir katliama, yeni bir işkenceye, yeni bir vahşete tanık oluyoruz. Yahudi varlığının haydut askerlerinin çekildiği her yerden toplu mezarlar çıkarılıyor. Uygulanan abluka nedeniyle açlık ve kıtlık Gazze’de hayatın normali haline geldi. Ve daha nice nice zulümler sırf Rabbimiz Allah’tır diyerek küresel işgalcilere direndikleri için Gazze halkına reva görülüyor. Çekilen tüm bu acılar karşısında Gazze’li kardeşlerimizin söyledikleri tek bir söz var! Allah bize Yeter o ne güzel vekildir! Çünkü Gazze halkının Allah’tan başka kimsesi yok! Yapılan onca çağrıya rağmen hiçbir İslam beldesi yöneticisi onların yardımına koşmadı. Koca koca ordulara sahip İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülke Gazze’yi ölüm ve yıkıma terk ettiler. Yavruları paramparça olmuş kadınların feryatlarına, babalarının cesedine sarılıp ağlayan çocukların gözyaşlarına, öldürüldükten sonra cesetleri tanklarla ezilmiş insanların görüntülerine kör, sağır ve dilsiz kesildiler” diye konuştu.
ABD’NİN KİRLİ ATEŞKES OYUNUNUN GÖLGESİNDE YAHUDİ VARLIĞI REFAH’I İŞGAL ETTİ
ABD’nin kirli ateşkes oyununun gölgesinde Yahudi varlığı Refah’ı işgal ettiğini belirten Kılıç, “Bu aciz ve korkak liderler, Gazze’deki soykırımın başlamasından ancak altı hafta sonra toplanabildiler! Olağanüstü adını verdikleri her toplantıda sadece içi boş konuşmalar yaptılar. Pratikte hiçbir karşılığı olmayan ucuz, değersiz kınama mesajları yayınladılar. Yahudi varlığına haddini bildirmeye yönelik somut tek adım atmadılar. Siyonist varlıkla diplomatik, siyasi, ekonomik ve askeri ilişkilerini kesecek bir karar alamadılar. Üstüne üstük onu beslemeye, lojistik destek sağlamaya, sınırlarını ve elçiliklerini korumaya devam ettiler. Ve her zaman ki gibi meseleyi Birleşmiş Milletler’e havale ederek Amerika’nın iki devletli ihanet planını çözüm olarak gösterdiler. Sanki Yahudi varlığına en büyük desteği veren ABD değilmiş gibi, sanki Gazze’li Müslümanlar ABD’nin kitle imha silahlarıyla katledilmiyormuş gibi sanki ABD İslam ümmetinin en büyük düşmanı değilmiş gibi… İşte bugün ABD’nin kirli ateşkes oyununun gölgesinde Yahudi varlığı Refah’ı işgal etti. Zaten çaresiz ve sıkışmış haldeki 2 milyon kardeşimizin artık sığınacak yeri kalmadı. Zulüm her yeri kuşattı. Yahudi terör ordusunun askerleri Refah’ı parçalamak istediklerini söyleyen çığlıklar atıyorlar. Yedi aydır pervasız bir şekilde Siyonist katilleri destekleyen ABD şimdi dünyanın aklıyla alay ederek mücahitlerin silah bırakması ve Gazze halkının teslim olması karşılığında Filistin’e güya devlet vermekten bahsediyor. ABD, kendi ülkesinde İsrail vahşetini protesto eden üniversite öğrencilerini, profesörleri, akademisyenleri zalimce susturmak ve tutuklamak pahasına bunu yapıyor” ifadelerini kullandı.
“FİLİSTİN İŞGAL EDİLİYOR”
Filistin’in işgal altında olduğunu ve her gün onlarca sivilin şehit edildiğini söyleyen Kılıç, “Ey sömürgeci kafir ABD! Sen hangi Filistin devletinden bahsediyorsun? Yahudi varlığı 76 yıldır Filistin’i işgal edip parça parça kemirirken, Kudüs, Batı Şeria ve başka bölgelerde her gün yeni yerleşim alanları inşa ederken, her fırsatta Filistin halkını katledip onlara hayatı zindan ederken ve bugün Gazze’de taş üstünde taş kalmamışken sen hangi Filistin devletinden bahsediyorsun! Şunun kesin olarak bilinmesi gerekir ki, ABD’nin 1950’li yıllardan itibaren Müslümanları oyalamak için ortaya attığı iki devleti çözüm planı, uygulanabilirliği olmayan bir sömürge planıdır. ABD, meseleye ilişkin bir çözümü olduğu göstermek için her platformda bu planı dile getirmektedir. Müslümanlar nezdinde sanki Filistin’i özgürleştirecek bir hedefmiş gibi pazarlanan bu kirli planın özü şudur: Filistin halkına ordusu ve egemenlik hakkı olmayan kartondan bir devlet karşılığında “İsrail’in” varlığını kabul ettirmek… 1948 ve 1967’de yapılan göstermelik savaşlardan sonra bugün Filistin’in yüzde 85’ini Yahudilere bırakan, kalan yüzde 15’lik kısımda da Siyonist varlığın tam kontrolünün sağlandığı bu plan nereden bakılırsa bakılsın ihanettir, teslimiyettir. Mahmut Abbas’ın geçen hafta Riyad zirvesinde itiraf ettiği üzere maksat Yahudilerin güvenliğini garanti altına almaktır” ifadelerine yer verdi.
“BATI İLE TÜM DOSTLUKLAR BİTİRİLMELİ”
İslam ülkelerinin kan emici batı ile tüm dostluk ve ticaretini bitirmesi gerektiğini ifade den Kılıç, “Daha önce defalarca yaptığımız gibi tekrar size sesleniyoruz. Filistin, satılık değildir, Filistin müzakere konusu değildir. Filistin, iki devletli ihanet planı doğrultusunda Filistin halkı ile gasıp Yahudiler arasında paylaşılamaz. Filistin, Ömer RadıyAllahu Anh tarafından fethedilmiş, Selahaddin tarafından kurtarılmış, Abdülhamid tarafından da korunmuş mukaddes bir İslam toprağıdır. Onun bir karışından bile taviz vermek kimsenin haddi değildir. Bugüne kadar Gazze’de yaşanan soykırıma sessiz kaldınız. Kardeşlerimizin kanının akıtılmasını umursamadınız! Kutsallarımızın çiğnenmesine aldırış etmediniz! Reel politik safsatasını, dünyevi siyasi çıkarları Allah’ın size yüklediği sorumluluğa, Allah’ın rızasına tercih ettiniz. Çökmeye yüz tutmuş uluslararası sistemin kanunlarını her şeyin üzerinde tuttunuz. İslam’ın izzetiyle izzetlenerek dünyanın efendisi olmak varken, Batı’nın dostluğunun esaretinde kendinizi halklarınızın gözünde küçük düşürdünüz. Sizi her şeye Kadir olan Allah’ın azabıyla uyarıyoruz. Gasıp Yahudi varlığı ile bütün ticari, askeri, diplomatik ilişkilerinizi kesin. Gazze’de7 ay boyunca onca katliam ve yıkım yaptıktan sonra işgalci varlık ile ticareti kestiğinizi açıkladınız, ama terör devleti dediğiniz aynı işgalci varlık ile hala askeri ve diplomatik ilişkinizi devam ettiriyorsunuz. Hatta çocuk katillerini müzakere masasına çağırıyorsunuz, ateşkes olsun, savaş bitsin dostluğumuz devam etsin diyorsunuz” dedi.
“SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ”
İslam ordusunun birleşerek İsrail’e karşı durması gerektiğini söyleyen Kılıç, “Şunu sakın unutmayın! İşgalci Yahudi varlığı laftan anlamaz. Müzakere, ateşkes, diplomasi ve boykottan anlamaz! Sadece güç ve savaştan anlar! Sadece başının ezilmesinden anlar! Bunun için tek çözüm; orduların harekete geçirilerek, gasp ettikleri mübarek topraklardan köklerinin kazınmasıdır. Öyleyse iş işten geçmeden derhal bunu yapın. Aziz ve Hâkim olan Rabbinizin şu emrine icabet edin! Gazze özelinde bugüne kadar yaşanan olaylar 57 liderin tek bir Halife etmediğini göstermiştir. Dahası İslam beldelerindeki yönetimlerin Yahudi varlığının asıl demir kubbesi olduğunu göstermiştir. Sizler Gazze için yanıp tutuşurken, kalpleriniz Mescidi Aksa için atarken, camilerde Gazze için Filistin için Rabbinize el açarken, her hafta her gün Meydanlara Gazze için yürüyüş yaparken, “Lebbeyke ya Aksa” diye haykırırken, yöneticiler size kulaklarını tıkadılar. Siz Yahudi varlığından hesap sorulmasını isterken, onlar açık ve gizli olarak Yahudi varlığına destek oldular. Gazze'deki direnişin bir an önce bitmesi için bir an önce Yahudi varlığı ile yarım kalan normalleşme anlaşmalarına dönmek için plan üstüne plan yaptılar. Artık sözün bittiği yerdeyiz. Artık orduların harekete geçirmek için sözleri ve elleri birleştirme vaktidir. Artık Filistin'in Hilafet'ten başka kurtuluşunun olmadığı açığa çıktıktan sonra Raşidi Hilafet'in yeniden kurulması için çalışma vaktidir. Artık “Hilafet kurulsun İsrail yok olsun” diye haykırma vaktidir. Artık “Hilafet kurulsun Amerika kahrolsun” deme vaktidir” şeklinde konuştu.
Basın açıklaması Sami Lenk’in duası ve katılımcıların İsrail’e karşı sloganlarıyla sona erdi.