Kürt müziğinin sembol ismi, ilk kadın dengbêjlerden biri olan Ayşe Şan’ın mezarı, vefatının üzerinden 29 yıl geçtikten sonra İzmir’den doğup büyüdüğü topraklara, Diyarbakır’a naklediliyor. Sanatçının naaşı, 7 Haziran Cuma sabahı saat 08.00’de Diyarbakır Havalimanı’nda düzenlenecek törenle karşılanacak. Aynı gün saat 10.00’da Yeniköy Mezarlığı’na defnedilecek.
Vasiyeti Yerine Getiriliyor
Ayşe Şan’ın çocukları tarafından organize edilen bu anlamlı tören, sanatçının yıllar önceki vasiyetinin yerine getirilmesi anlamını taşıyor. Ayşe Şan’ın, yaşamını yitirmeden önce Diyarbakır’a defnedilmek istediği ancak bu isteğinin 1996 yılında gerçekleşmediği biliniyor. Şan, İzmir’de yalnız ve sade bir törenle toprağa verilmişti.
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nden Katılım Çağrısı
Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, halkın geniş katılımını önemsediğini belirterek tüm Diyarbakırlıları, sanat camiasını ve basın mensuplarını sabah saatlerinde düzenlenecek karşılamaya davet etti.
Ayşe Şan Kimdir?
1938 yılında Diyarbakır’da doğan Ayşe Şan, dengbêj bir babanın kızı olarak müziğe erken yaşta adım attı. Kadınların sahneye çıkmasının ayıplandığı yıllarda, inatla sözünü ve sesini duyurmaya çalıştı. Erkek egemen dengbêj geleneğine karşı sesini yükselten Şan, toplumun dar kalıplarına sığmayarak farklı şehirlerde yaşamını sürdürdü.
Gaziantep’te başladığı müzik kariyerini İstanbul, Almanya, Bağdat ve son olarak İzmir’e taşıdı. Kürtçe ve Türkçe çok sayıda eser seslendirdi, unutulmaz albümlere imza attı. Hem müziğiyle hem de direnişiyle Kürt kadınlarının sembolü haline geldi.
“Qederê” ve “Dayikê” ile Hatırlanıyor
Hayatındaki acıları ezgilerine taşıyan Ayşe Şan, henüz 18 aylıkken kaybettiği kızı Şahnaz için yazdığı "Qederê" adlı ağıtla dinleyicilerin kalbinde yer edindi. Annesine duyduğu özlemi ise “Dayikê” eserinde dile getirdi. Sanat hayatı boyunca yalnızlık, sürgün ve mücadeleyle yoğrulan Şan, kendi ailesi tarafından bile dışlanmış olmasına rağmen sesini kısmadan yola devam etti.
Yıllar Sonra Gelen Vefa
Ayşe Şan, 18 Aralık 1996’da İzmir’de kanser tedavisi gördüğü hastanede hayata veda etti. Vasiyetine rağmen memleketi Diyarbakır’a değil, İzmir’de toprağa verildi. Yıllar sonra ailesi ve sevenleri, bu büyük sanatçının arzusunu gerçekleştirerek onu ait olduğu topraklara uğurluyor.
Ayşe Şan, Diyarbakır’a yalnızca bir cenaze olarak değil; sesiyle, direnişiyle ve bıraktığı izlerle dönüyor. Onun gelişi, aynı zamanda bir kültürel mirasın yeniden sahiplenilmesi anlamına geliyor.
