Van Gölü’nde serinlemek isteyen vatandaşlar için özellikle Çarpanak Adası çevresindeki gizli akıntılar büyük tehlike oluşturuyor. Uzmanlar, son yıllarda artan boğulma vakalarına karşı uyarıyor.
Van’ın en önemli doğal zenginliklerinden biri olan Van Gölü, yaz aylarında serinlemek isteyenlerin vazgeçilmez adresi olmaya devam ediyor. Ancak özellikle bazı bölgelerde yaşanan gizli akıntılar, her yıl can kayıplarına yol açarak tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor. Özellikle Van’ın Tuşba ilçesi sınırlarında yer alan Çarpanak Adası civarında sıkça görülen ters rüzgar yönlü akıntılar, yüzücüleri aniden sürükleyerek boğulma tehlikesine neden oluyor.
Geçtiğimiz yıllarda bu bölgede yaşanan üzücü boğulma vakaları, gözleri bir kez daha Van Gölü’ndeki güvenlik önlemlerine çevirdi. Uzmanlar, vatandaşların özellikle Çarpanak, Akdamar ve Mollakasım gibi bilinen tehlikeli bölgelerde daha dikkatli olmaları gerektiğine dikkat çekiyor. Geçen yıl Çarpanak Adası çevresinde yaşanan can kayıpları, yüzme eğitiminin önemini ve bilinmeyen sularda yüzmenin nelere mal olabileceğini bir kez daha ortaya koydu. Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Sualtı Arama Kurtarma Eğitim Derneği (AKEM) Sualtı Arama Kurtarma Eğitim Merkez Birimi Başkanı İbrahim Atacan, Van gölünde serinlemek için yüzecek vatandaşların öncelikle yüzme eğitimi almaları gerektiğini belirtti. Atacan aynı zamanda bilinmeyen derinliği gözle görülmeyen kıyılarda kesinlikle yüzülmemesi gerektiğinin altını çizdi.
“YÜZME EĞİTİMİ ŞART”
Sualtı Arama Kurtarma Eğitim Derneği (AKEM) Sualtı Arama Kurtarma Eğitim Merkez Birimi Başkanı İbrahim Atacan, “Bizde bir atasözü vardır: "Ağaç yaşken eğilir." Bu konuya net bir şekilde aslında dikkat çekmemiz gerekiyor. Çocuklarımızı erken yaşta, özellikle yaz okullarında yüzme kurslarına göndermemiz gerekiyor. Bu konuda bilinçlendirerek hem çevre kirliliğine dikkat çekmiş olacağız hem de çocukları su bilgisi konusunda sahiplenmiş olacağız. Filmin sonunda, yani bu eğitimlerin sonunda, bu çocuklar hangi sulara nasıl girileceğini, nelere dikkat edilmesi gerektiğini öğrenecekler. Bu konuda ciddi bir eğitim verilirse, boğulma vakalarının çok büyük oranda önüne geçileceğine inanıyoruz. Son zamanlarda gördüğümüz başka bir konu da; herhangi bir alkollü maddeyle suya giren vatandaşlar oluyor. Bilinci yerinde olmadan suya girme vakaları artık çok yaygın hale geldi. Bunun kesinlikle önüne geçilmeli. Yani, net bir şekilde ifade etmek gerekirse; alkollü ya da herhangi bir madde etkisinde suya girilmemesi gerekiyor. Çünkü bilinç yerinde olmadığı için, vakaların büyük kısmı da bundan kaynaklı can kayıplarıyla sonuçlanıyor” dedi.
“TENHA, ISSIZ NOKTALARDA KESİNLİKLE SUYA GİRİLMEMESİNİ ÖNERİYORUM”
Tenha ve ıssız alanlarda özellikle suya girilmemesi gerektiğini belirten Atacan, “Malumunuz, her sene maalesef bu durumlarla karşılaşıyoruz. Özellikle Çarpanak bölgesinde ciddi bir sorun var. Vatandaşlar sürekli oraya yüzmeye gidiyor. Bu yıl, serinlemek isteyen vatandaşlar için ayrıca bir uyarıda bulunmak gerekiyor. Çünkü hava sıcaklıkları arttı ve vatandaşlar artık yüzmek için göle gidiyor. Buradan vatandaşlara, özellikle Van Gölü’nün hangi kıyılarında yüzülmeli, yüzülürken nelere dikkat edilmeli, bununla ilgili uyarıda bulunmak istiyoruz. Yüzme noktasında, kişi kesinlikle kendi sınırını bilmeli. "Ben iyi bir yüzücüyüm, ben burada yüzebilirim" diyen birçok kişiyle ilgili yapılan analizlerde şunu görüyoruz: Boğulma vakalarının büyük bir kısmı, "Ben çok iyi yüzme biliyorum" diyen ama elim bir kaza sonucu hayatını kaybeden kişilerden oluşuyor. Eğer serinlemek istiyorsak, kalabalık ve güvenliğin sağlandığı, cankurtaranların bulunduğu plajlarda yüzmek en önemli hususlardan biri. Tenha, ıssız noktalarda kesinlikle suya girilmemesini öneririm. Bu bağlamda hareket edersek; barajlardan kesinlikle uzak durmalıyız, akan sulardan uzak durmalıyız. Bunun dışında, kara balık yerleri ve cankurtaranların olduğu noktalarda suya girersek istenmeyen olaylar yaşanmaz” diye konuştu.
“KISA SÜREDE YÜZME EĞİTİMİ ALINABİLİR”
Kısa sürede yüzme eğitimi alınarak Van Gölünde yüzülebileceğini kaydeden Atacan bununla birlikte can kayıplarının da yaşanmayacağını söyledi. Atacan, “Biz zaten Sahil Güvenlik olarak bu konuyu sürekli gündeme getiriyoruz. Uzmanlar da ellerinden geleni yapmaya çalışıyor. Ama yine de olay halkta bitiyor aslında. Akıntının olduğu yerlerde, ne kadar iyi yüzücü olursanız olun, o sulara girmemek gerekiyor. Yetkililer oraya güvenlik görevlisi de dikse, eğer kişi ısrarla suya girerse, yetkililerin de elinde bir şey kalmıyor. Çünkü olay kişinin zihninde bitmeli. İlk olarak, belirlenen güvenli noktalarda suya girmeliyiz. Biz suda yaşayıp nefes almayı bilen insanlarız. Suyun altını çok iyi biliyoruz. Suyun altını bildiğimiz için de insanlar serinlemek isteyebilir, evet, ama hayata umutla tutunmalıyız. Bu da nedir? Hayattan kopmak değil, seyirci kalmak, hayatın keyfini çıkarmaktır. Bunun için de insanlardan eğitim almalarını istiyoruz. Çok fazla bir şey istemiyoruz. 3 ayda, yaklaşık 20-25 günlük bir eğitimle yüzme öğrenebilirler. Bu konulara dikkat ederlerse çok daha iyi olacaktır” şeklinde konuştu.
