Seher Beyoğlu
Van son yıllarda özellikle Nevruz ve tatil dönemlerinde İranlı turistlerin akınına uğruyor. Oteller dolup taşıyor, AVM’lerdeki mağazalar İranlı müşterilere hizmet vermekle meşgul, esnaf yüzünü güldüren bu tabloya alıştı. Ancak kentte yükselen bir başka ses daha var: “Bu iş artık sadece turizm değil, toplumsal huzuru tehdit eden bir boyuta ulaştı.”
Ekonomik Kazanç Tartışılmaz
İnkâr edemeyiz, İranlılar Van ekonomisine ciddi katkı sağlıyor. Kaldıkları oteller, yedikleri yemekler, aldıkları kıyafetler, bıraktıkları döviz… Bunlar yerel ekonomiyi ayakta tutan önemli girdiler. Birçok esnaf İranlı müşteriler sayesinde ayakta durduğunu açıkça söylüyor. Hatta bazı işletmeler özel Farsça menüler hazırlayarak hizmetlerini bu kitleye göre şekillendirmiş durumda.
Ama Ya Ahlaki Erozyon?
Fakat bu olumlu tablonun gölgesinde bir başka gerçek daha var: Bazı İranlı turistlerin sergilediği edepsiz, ahlaka aykırı davranışlar. Gece geç saatlere kadar sokaklarda sarhoş dolaşmalar, kamuya açık alanlarda uygunsuz yakınlaşmalar, ahlaki sınırları zorlayan giyim tarzları, bazı otel odalarında yaşandığı iddia edilen fuhuş olayları… Tüm bunlar kentte huzursuzluk yaratıyor.
Bu durumu dile getiren Vanlı kadınlar, artık çarşıda rahat yürüyemediklerini, tacize varan bakış ve sözlerle karşılaştıklarını söylüyor. Aileler çocuklarını akşam saatlerinde dışarı çıkarmaktan çekinir hâle gelmiş durumda. Şehir merkezinde bazı bölgeler, yerli halk tarafından artık “çekinilen” yerler listesine girmiş.
Kontrolsüz Turizm Felaket Getirir
Bu noktada yerel yönetimlerin ve güvenlik güçlerinin ciddi sorumluluğu var. Her turist, misafir değildir. Misafirlik bir terbiyeyi, bir saygıyı gerektirir. Bu çizgiyi aşan her hareket yalnızca Van’ın huzurunu değil, Türkiye’nin misafirperverliğine olan bakışı da zedeler.
İranlı turistin parasına değil; kente kattığı değere, uyumuna, saygısına da bakılmalı. Eğer sadece ekonomik fayda odaklı bir turizm anlayışı sürerse, Van’ın kimliği, kültürü ve güvenliği bu denklemde kaybolabilir.
Sonuç olarak…
Evet, İranlı turist Van için bir fırsat olabilir. Ama bu fırsat, başıboş bırakıldığında tehdide dönüşür. Van, ne bir pazar yeri ne de bir eğlence kenti. Van, kadim bir kültürün, bir halkın yaşadığı, değerlerine sahip çıktığı bir yerdir. Gelene saygı duyan başımızın tacıdır; ama saygısızlığa da asla sessiz kalınmamalıdır