Gelişi güzel yapılan sokak röportajlarının tehlikeleri bir kez daha gündeme geldi. Van’da kayda alınan ve sosyal medyada kısa sürede yayılan bir sokak röportajı, hem toplumsal hassasiyetleri hem de basın etiğini hedef aldı.
Basın kimliği bulunmayan, herhangi bir medya kuruluşuna bağlılığı olmayan bir sosyal medya kullanıcısı, Van sokaklarında vatandaşlara mikrofon uzatarak “Atatürk’ün hangi özelliğini taşıyorsunuz?” sorusunu yöneltti. Bu soru karşısında bazı vatandaşlardan gelen yanıtlar sosyal medyada infial yaratırken, asıl eleştiri okları bu soruyu soran kişiye çevrildi.
Röportajda, “Ben Atatürk matatürk sevmiyorum”, “Ne, önder Apo mu? Öcalan mı?” ve “Hiçbir özelliğini taşımıyorum çünkü benim dinlere saygım var” gibi ifadelerin yer alması, kamuoyunda büyük tepki topladı.
Soru Bilerek mi Tetiklendi?
Röportajı yapan kişinin, toplumda kutuplaşma yaratabilecek bir soru sorması, ardından da bu röportajı sansasyonel hale getirmek üzere sosyal medyada dolaşıma sokması, basın etiği ve toplumsal sorumluluk açısından büyük bir zaaf olarak değerlendirildi. Sorunun yöneltilme biçimi ve özellikle seçilmiş yanıtların paylaşılması, röportajın bilinçli olarak provokasyon amacı taşıdığı yönündeki eleştirileri güçlendirdi.
Toplumun Değerleriyle Oynamayın
Atatürk gibi ortak tarihi değerler üzerinden halkı karşı karşıya getirmeyi amaçlayan bu tür sorular ve yayınlar, sadece bireylerin değil, toplumsal bütünlüğün de zarar görmesine neden oluyor. Sosyal medyada beğeni uğruna yapılan bu sorumsuzluklar, ifade özgürlüğü kılıfı altında kamu vicdanını zedeliyor.